“Basit zordur.” Bu üç kelime, Dutchmann’in showroom’unun duvarına asılı duruyor ve markanın felsefesini özetliyor. Kurucu Gavin Rooke, 2013’te yarıştığı 912 Kalahari Racer’dan, kişisel tepe tırmanışı canavarına kadar, atölyesinde birbirinden özel klasik Porsche modellerine yer veriyor. Ancak en çok merak uyandıran, Dutchmann’in atölyesinden çıkan en yeni Porsche 911 modeli.
Bu, Dutchmann’in 993 restomod denemesindeki ilk eseri. Ancak piyasadaki çoğu restomod’un aksine, bu modelin sade ve incelikli uygulaması, ancak en tutkulu Porsche hayranlarının bile fark edebileceği detaylara sahip.
Rooke, Dutchmann’ın geleneksel restomodlar yapmadığını, sadece OEM parçaları kullanarak özel spesifikasyonlarda restorasyonlar gerçekleştirdiğini belirtiyor. Ancak 993’e yaklaşımı oldukça farklı. 993 serisinde herkesin peşinden koştuğu geniş gövdeli (wide-body) modeller, özellikle Carrera 2S, 4S ve Turbo gibi versiyonlarla popülerleşmişti. Oysa Porsche’nin kendi en odaklı versiyonları olan 911 Carrera RS ve 911 Cup yarış otomobillerinde tercih ettiği platform aslında dar gövdeli (narrow-body) modellerdi. Geniş gövdeli modeller daha geniş bir iz açıklığına sahip olsa da, artan ağırlık ve boyut, çoğu durumda onları daha hızlı yapmıyordu.
Rooke, “acımasızca söylemek gerekirse, 4S bir ‘gösteriş arabası’ haline geldi. O bir purist araba değil,” diyor. Gerçek şu ki, bu araçlar ekstra %10’luk bir kütle taşıyor ancak bu ağırlığı telafi edecek ekstra bir güce sahip değildi. Ancak estetik olarak çekici olduğu için son derece arzu edilir hale geldi.
Otuz yıl sonra bile, geniş gövdeli 993 hala en çok aranan otomobil olmaya devam ediyor. Bu durumun bir kısmı estetik çekiciliğinden, bir diğer kısmı ise nadirliğinden kaynaklanıyor. Kısa bir üretim süreci olan 993’lerden yaklaşık 69.000 adet üretildi. Bunun yaklaşık 22.000’i geniş gövdeli modellerden oluşurken, 46.800’ü ise dar gövdeli modellerdi. Geniş gövdeli modeller daha nadir olsa da, dar gövdeli 993’lerin potansiyeli göz ardı ediliyor. Rooke, tam olarak bu noktaya odaklanmak istedi: herkesin gözden kaçırdığı, daha hafif ve daha odaklı olan dar gövdeli 993’ü kutlamak. Bu nedenle Dutchmann’ın gelecek 993 projeleri, sadece dar gövdeli versiyonlara odaklanacak.
Rooke için mesele, mümkün olan en iyi otomobili yaratmak. Bu yüzden dar gövdenin hafifliğini, Turbo ve S modellerinin estetik avantajlarıyla birleştiriyor. Dar gövdeli bir temelle yola çıkan Dutchmann, araca doğrudan uyum sağlayan Turbo ön tamponu ekliyor. Ayrıca, geniş gövdeli modellerde kullanılan ancak dar gövdeli spesifikasyonları da bulunan nadir ‘Turbo Twist’ jantlar kullanılıyor. Özel olarak tasarlanmış spacer’lar ve süspansiyon ayarlarıyla birlikte bu jantlar, aracın duruşunu mükemmelleştiriyor.
Diğer değişiklikler daha incelikli ancak hepsi OEM+ niteliğinde. Arka kapak ızgarası, 993 Carrera 2S’ten alınarak genel estetiği yukarı taşıyor. Aracın dış rengi, BMW’nin ‘Ceviz Kahverengisi’nden esinlenerek özel olarak karıştırılmış ve gölgelerde mat görünürken, doğrudan güneş ışığında altın bir yansımayla canlanıyor.
Dutchmann’ın her projesi, sahibinin kullanım amacına göre şekillendiriliyor. Bu ilk 993 için motorun orijinal yer değiştirmesi ve sıkıştırması korunmuş. Yani araç, 3.6 litrelik M64 altı silindirli bir motora sahip. Ancak motora daha fazla hava akışı sağlanmış, özel bir ECU ayarı yapılmış ve RS spesifikasyonlu hafif volan ve debriyaj eklenmiş. Ayrıca spor süspansiyon ve kısa vites koluyla araç, sürüş dinamikleri açısından S versiyonlarından çok daha iyi bir performans sunuyor.
Rooke, “Bu araca bir ton beygir gücü eklememize gerek yoktu,” diyor. Hedefinin, “S kadar iyi görünen, ama S’ten daha iyi sürülen bir araba” yaratmak olduğunu belirtiyor. Gelecek projelerde ise müşteri talebine bağlı olarak 350+ beygir gücüne ulaşacak modeller de planlanıyor. Rooke, 993’ün erken modellerdeki “gerginliğe sahip olmadığını” ve Weissach aksının ani aşırı dümenleme şansını en aza indirme konusunda inanılmaz bir iş çıkardığını söylüyor.
Dutchmann’ın bu ince dokunuşları, nihai ürünü olağanüstü bir şekilde rafine ediyor. Rooke için dar gövdeli 993, herkesin gözden kaçırdığı bir 911 modeli. Onu “gözden kaçırılan ‘o kadar da güzel olmayan kız kardeş'”e benzetiyor ve ekliyor: “Aslında en havalı olan o, çünkü doğru şeylere sahip.” Dutchmann’ın bu projesi, dar gövdeli 993’ün ince bir yeniden yorumu ve bu incelik, yüksek sesle bağırmaya gerek kalmadan dikkat çekiyor.
Leave a Reply