BMW’nin devasa ızgaraları yıllardır otomobil tutkunlarının en çok tartıştığı tasarım unsurlarından biri. Ancak markanın tasarım şefi Adrian van Hooydonk, bu kararın tesadüf olmadığını ve özellikle Çin gibi pazarlarda büyük ızgaralara yönelik ciddi bir talep olduğunu söylüyor. Yeni tanıtılan iX3 ile birlikte BMW, “Neue Klasse” adı verilen yeni tasarım diline geçiş yapıyor. İnce böbrek ızgaralar, yatay ışık imzası ve retro BMW modellerine gönderme yapan çizgilerle bu yeni dönem oldukça beğeni topluyor.
Van Hooydonk’a göre, sosyal medyada yapılan olumsuz yorumlara rağmen satış rakamlarında hiçbir düşüş yaşanmadı, aksine büyük ızgaraların satışları desteklediği bile söylenebilir. BMW, global bir marka olduğu için farklı pazarların taleplerini dengelemek zorunda. Özellikle Çin’de büyük ve gösterişli tasarımlara duyulan ilgi, 7 Serisi ve iX gibi modellerin tasarımında belirleyici olmuş.
Büyük ızgaraların yalnızca görsel bir tercih olmadığını da eklemek gerekiyor. BMW, yeni nesil modellerinde otonom sürüş teknolojilerini ve çok sayıda sensörü entegre ediyor. Bu nedenle ızgara tasarımı işlevsel bir alan haline geliyor. Hooydonk, gelecekte farklı boyutlarda ve formlarda ızgaralar sunacaklarını, yani büyük ızgara döneminin tamamen sona ermeyeceğini belirtiyor.
Kısacası, BMW artık daha dengeli ve modern bir tasarım diline geçiş yapsa da, markanın büyük ızgaraları tamamen terk etmesi beklenmiyor. Bu tasarım unsuru hem işlevsellik hem de bölgesel müşteri beklentileri nedeniyle markanın DNA’sında yer almaya devam edecek.























Leave a Reply