Tesla, elektrikli araç şarj altyapısında tarihi bir dönüm noktasına ulaştı. Şirket, 2025’in üçüncü çeyreğinde 4.000 yeni Supercharger istasyonu açarak bugüne kadarki en büyük çeyrek büyümesini gerçekleştirdi. Böylece Tesla’nın küresel Supercharger ağı, geçen yılın aynı dönemine kıyasla %18 oranında büyüdü. Bu gelişme, dünya genelinde artan elektrikli araç talebine paralel olarak şirketin şarj altyapısına verdiği önemi bir kez daha ortaya koyuyor.
En dikkat çeken gelişme ise, 29 Eylül’de Kaliforniya Redwood City’de açılan Tesla’nın ilk 500 kW gücündeki tam kapsamlı V4 Supercharger sahası oldu. Daha önce V4 güncellemeleri genellikle yalnızca şarj direklerinin değiştirilmesiyle yapılırken, bu kez yeni V4 kabinleri de devreye alındı.
Yeni nesil V4 kabinler, her biri sekiz aracı destekleyebiliyor; bu da V3’e kıyasla iki kat kapasite anlamına geliyor. Ayrıca üç kat daha yüksek güç yoğunluğu ve daha düşük kurulum maliyeti sunarak daha hızlı ve uygun maliyetli genişlemelere zemin hazırlıyor. Önümüzdeki aylarda daha fazla V4 sahasının açılması bekleniyor.
Tesla, Supercharger ağını daha görünür kılmak için yeni adımlar da atıyor. Şirket geçtiğimiz hafta ilk kez otoyol tabelalarında Supercharger reklamlarına başladı. Bu hamle, yalnızca Tesla sahipleri için değil, aynı zamanda Tesla dışı EV kullanıcılarının da şebekeye erişebilmesi sayesinde ağın stratejik bir avantaj olarak kullanılmaya başladığını gösteriyor.
Q3 boyunca Tesla, dünya genelinde 54 milyon şarj oturumu gerçekleştirdi; bu rakam geçen yıla göre %31 artış anlamına geliyor. Aynı dönemde şebeke üzerinden sağlanan enerji miktarı 1,8 TWh olarak kaydedildi ve bu da yaklaşık 842 milyon litre benzin tasarrufuna eşdeğer.
Elektrikli araç pazarındaki rekabet hızla artarken Tesla, daha hızlı V4 teknolojisi ve artan ağ görünürlüğü sayesinde kullanıcı deneyimini rakiplerinin önünde tutmayı hedefliyor.


















Leave a Reply