Mazda, yıllardır otomobil dünyasında estetik tasarımıyla adından söz ettiren markalardan biri. Japon üretici, Japonya Mobilite Fuarı’nda sergilediği iki yeni konseptle bu iddiasını bir kez daha kanıtladı. Bunların en dikkat çekeni ise, 503 beygir gücündeki plug-in hibrit rotary motora sahip Vision-X Coupe oldu.
Ancak akıllarda ilginç bir soru belirdi: Peki ya Mazda bu fütüristik coupe’yi alıp biraz uzatsaydı? Mesela bir spor station wagon, yani aile otomobili yapsaydı?
Mazda6 modelinin üretimden kalkmasının ardından markanın ürün gamında sedan veya station wagon seçenekleri azaldı. Günümüzde Mazda’nın ürün yelpazesi ağırlıklı olarak SUV modellerden oluşuyor; Mazda3, MX-5 ve bazı pazarlarda satılan Mazda2 ile BT-50 pick-up ise bu tabloyu tamamlıyor. Bu yüzden Vision-X Coupe’nin station wagon formu, markanın geçmişteki Mazda6 Estate ruhunu modern bir şekilde yeniden canlandırabilir.
Çin’de Changan iş birliğiyle geliştirilen elektrikli Mazda 6e, bazı pazarlarda Mazda6’nın yerini aldı. Ancak bu modelin henüz station wagon versiyonu bulunmuyor. İşte tam da bu noktada, bağımsız tasarım stüdyosu Sugar Design, Vision-X Coupe’yi temel alarak Mazda6’nın modern bir station wagon versiyonunu hayal etti.
Ortaya çıkan tasarım, zarif ve dinamik çizgileriyle BMW M3 Touring gibi performans odaklı station modelleriyle bile rekabet edebilecek kadar etkileyici. Vision-X’in uzun gövdesi — Mazda6’dan yaklaşık 18,5 cm daha uzun — station formuna oldukça uygun görünüyor. Arka tavan çizgisinin biraz yükseltilmesiyle coupe formundan zarif bir station wagon’a dönüşebiliyor.
Tasarımda ayrıca, konseptin Tokyo’daki versiyonunda bulunan dikey arka stop lambaları biraz sadeleştirilmiş. Bu versiyonda stoplar arka camın tabanında son buluyor, bu da araca daha dengeli bir görünüm kazandırıyor.
Mazda Vision-X Coupe konsepti, markanın gelecekteki modelleri için güçlü bir ön izleme niteliği taşıyor. Mazda, 2035 yılına kadar yüksek performanslı rotary motorlu bir seri üretim araç sunmak istiyor. Vision-X, bu hedefin ne yönde şekillenebileceğini gösteriyor.
Konseptin hibrit sistemi, turbo beslemeli rotary motoru, elektrik motoru ve küçük bir batarya paketiyle birleştiriyor. Toplamda 503 beygir güç üreten sistem, aynı zamanda 160 km’ye kadar tamamen elektrikli menzil sunabiliyor.
Bu teknik altyapı, olası bir Mazda6 Estate’in yalnızca aile odaklı bir otomobil değil, aynı zamanda sürüş keyfiyle öne çıkan bir performans modeli olabileceğini gösteriyor. Eğer Mazda bu fikirden ilham alırsa, Vision-X temelli bir spor station wagon, markanın tasarım anlayışını yepyeni bir seviyeye taşıyabilir.
Leave a Reply