Almanya’da Geliştirilen Yeni Jant Alaşımı %30 Geri Dönüşüm ile Emisyonları Azaltıyor

Almanya’da Geliştirilen Yeni Jant Alaşımı %30 Geri Dönüşüm ile Emisyonları Azaltıyor

Almanya’da yürütülen yenilikçi bir araştırma, modern otomobillerin en ikonik parçalarından biri olan alüminyum jantı kökten dönüştürmeye hazırlanıyor. Dortmund Uygulamalı Bilimler ve Sanatlar Üniversitesi’nde (FH Dortmund) geliştirilen yeni alaşım, jant üretiminde %30 geri dönüştürülmüş metal kullanarak karbon emisyonlarını ciddi oranda düşürmeyi hedefliyor.

Üniversitenin Makine Mühendisliği Fakültesi öncülüğünde yürütülen SUPA-Wheel projesi, alüminyum üretiminin yol açtığı yüksek enerji maliyetlerini odağına alıyor. Bu durum, otomotiv endüstrisinin en büyük sürdürülebilirlik sorunlarından biri olarak öne çıkıyor.

Proje ekibinden araştırma görevlisi Wilhelm Harms, amaçlarının “jant için mükemmel alaşımı geliştirmek” olduğunu belirtiyor. Harms’a göre atık alüminyumun karbon ayak izi, yeni alüminyuma kıyasla 10 kat daha iyi.

Yeni alaşımın önemi ise gayet net: Performanstan, dayanıklılıktan veya tasarımdan ödün vermeden çok daha çevreci bir jant üretimi yapılabilecek.

Alüminyumun Zorlu Enerji Gerçeği
Geleneksel jantlar tamamen birincil (yeni) alüminyumdan üretiliyor çünkü alaşım oranlarını kontrol etmek bu yöntemle daha kolay. Ancak bu tercihin çevresel bedeli çok ağır.

Bir ton birincil alüminyum üretimi, enerji kaynağına bağlı olarak yaklaşık 15 ton CO₂ salıyor. Bunun sebebi boksit madeninden alümina çıkarılması ve ardından son derece enerji yoğun elektroliz işleminden geçirilmesi.

Öte yandan geri dönüştürülmüş alüminyum yalnızca %5 enerji harcayarak işleniyor. Sorun şu ki, geri dönüşümden gelen malzeme farklı elementlerin izlerini taşıdığı için alaşımın hassas dengesi bozulabiliyor.

Harms ve ekibi tam da bu noktada devreye girerek, geri dönüştürülmüş alüminyumun kaliteyi etkilemeden jant alaşımına nasıl entegre edilebileceğini araştırıyor.

300 Farklı Alaşım Test Edildi
Proje, Borbet (jant üreticisi), Fraunhofer IGCV, Trimet Aluminium ve Jordan Spritzgusstechnik gibi önemli endüstri ortaklarını bir araya getiriyor.

Ekip, laboratuvarda 300 farklı alaşım örneği üzerinde çalışarak geri dönüştürülmüş metal oranının güvenli sınırlarını analiz etti. Ardından elde edilen verilerle bir tahmin modeli oluşturuldu. Bu model, eski alüminyumdaki safsızlıkların etkilerini dengeleyerek alaşımın sertlik, dayanım ve korozyon direncini korumasına imkân sağlıyor.

Araştırma görevlisi Jakob Nowak, geri dönüşümün hâlâ zorlu bir süreç olduğunu, bu nedenle şu an için %30 geri dönüştürülmüş alüminyumun güvenli bir tedarik oranı sunduğunu belirtiyor.

Daha Hafif Jantlar, Daha Uzun Menzil
Projenin sürdürülebilirlik vizyonu yalnızca malzeme dönüşümüyle sınırlı değil.

Ekip, daha dayanıklı yeni alaşım sayesinde jantların daha ince ve daha hafif üretilebileceğini, bunun da yakıt ve enerji tüketimini azaltarak araç menzilini artıracağını söylüyor.

Ayrıca biyolojik kaynaklı plastikten üretilen aerodinamik kapaklar üzerinde de çalışılıyor. Bu kapaklar rüzgar direncini azaltarak özellikle elektrikli araçlarda menzili geliştirmeyi amaçlıyor.

Harms, hedeflerini şöyle özetliyor:
“Daha düşük CO₂ salımı olan, daha ekonomik, aynı zamanda şık ve satılabilir bir alüminyum jant.”

SUPA-Wheel projesinin prototip jantının, gelecek yılın ortasında hazır olması bekleniyor.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir