Akıl Almaz Görüntüler: Tesla’nın FSD Sistemi Uçurum Kenarı Yolda Test Edildi! – arabaGarajım

Akıl Almaz Görüntüler: Tesla’nın FSD Sistemi Uçurum Kenarı Yolda Test Edildi!

Otonom sürüş teknolojileri gelişmeye devam ederken, bir Tesla’nın Full Self-Driving (Tam Kendi Kendine Sürüş) sistemiyle adeta imkansızı başardığı görüntüler sosyal medyayı sallıyor. Normalde sağlam bir 4×4 araca özgü olan, dar ve engebeli bir uçurum kenarı patikada ilerleyen bir Tesla Model Y’nin videosu, FSD’nin beklenmedik yeteneklerini gözler önüne serdi. Ancak bu durum, hem teknolojinin sınırları hem de sürücülerin sorumluluğu hakkında önemli soruları gündeme getiriyor.

Düzenleyici engellerin otonom sürüş sistemlerinin yaygınlaşmasını yavaşlattığı bir dönemde bile, Tesla’nın Full Self-Driving (Denetimli) sistemi ilgi çekmeye devam ediyor. Özellikle bir elektrikli araçtan beklenmeyecek işler yaptığında bu ilgi daha da artıyor. Çin’deki lansmanı geçici bir duraklama yaşasa da, son zamanlarda internette dolaşan yeni videolar, Tesla’nın sürücü destek teknolojisinin zorlu koşullarda ne kadar ileri gidebileceğini gösteriyor.

Özellikle iki klip dikkat çekiyor. Bu videolarda, bir Model Y, normalde engebeli bir 4×4 için ayrılmış, dar ve virajlı bir dağ patikasında ilerlerken görülüyor. Oysa bu, yol lastiklerinde teknoloji yüklü bir crossover. Ancak araç, bu stabilize olmayan patika yolda şaşırtıcı bir güvenle, ya da en azından ikna edici bir şekilde ilerliyor. FSD (Denetimli) sisteminin asfalt olmayan, öngörülemeyen koşullarla nasıl başa çıktığına dair net bir fikir veren bu görüntüler, Çin sosyal medya platformu Douyin’den diğer platformlara yayıldı. Videoda hem iç çekimler hem de aracın arkasına monte edilmiş 360 derecelik bir kameradan geniş açılı görüntüler yer alıyor.

Gergin Anlar ve Sürücünün Dikkatli Konumu

FSD sistemi etkinken, Tesla’nın toprak yolda şaşırtıcı bir doğrulukla ilerlediği görülüyor. Orta dokunmatik ekranda, kamera tabanlı sistemin yolun nereye gittiğini görebildiği ve Model Y’yi yolda iyi bir şekilde konumlandırdığı, uçurumdan düşmekten veya yakındaki ağaçlara çarpmaktan kaçındığı gösteriliyor.

Şunu kabul etmek gerekir ki, direksiyon başındaki kişi için bu oldukça stresli bir deneyim gibi görünüyor. Sürücünün ellerini direksiyon simidinin hemen üzerinde konumlandırdığı ve her an müdahaleye hazır olduğu gözlemleniyor.

Aynı videonun ikinci kısmı biraz daha riskli. Model Y toprak yolda ilerlemeye devam ederken, FSD sistemi aracı ortada tutmak için mücadele ediyor ve rastgele zamanlarda fren yapıyor. Bir noktada, küçük patikada hızla hızlanmaya başlıyor ve 28 km/s (17.3 mph) hıza ulaşıyor, yoldaki tümseklerin üzerinden atlıyor ancak mucizevi bir şekilde çarpışmıyor.

Son aylarda Çin’deki bazı Tesla sahipleri de FSD’yi zorlu testlere tabi tuttu. Mart ayının başlarında, beyaz bir Model X’in sahibi, sistemi birkaç dar dağ yolunda test ettikten sonra şehir içi sokaklara ve geniş otoyollara çıktı.

FSD Neler İçin Tasarlanmadı ve Ortaya Çıkan Sorumluluk Sorunları

Açıkça belirtmek gerekir ki, FSD bu tür arazi sürüşleri için tasarlanmamıştır. Tesla, sistemi off-road sürüşü için tasarlamadı ve hiçbir zaman bu tür arazileri kaldırabileceği reklamını yapmadı. Ancak bu durum, sahiplerini sistemi test etmekten alıkoymadı ve şimdilik yazılım başarılı gibi görünüyor. Bununla birlikte, bu durum, sorumluluk, aşırı güven ve işler o kadar sorunsuz gitmediğinde ne olacağı hakkında bazı bariz soruları gündeme getiriyor.

Otonom sürüş teknolojileri hala geliştirme aşamasında ve özellikle “beta” olarak sunulan FSD gibi sistemler, sürücünün sürekli dikkatini ve müdahale hazır olmasını gerektiriyor. Bu tür extreme kullanım senaryoları, otonom araçların gerçek dünya koşullarında ne kadar geliştiğini gösterse de, aynı zamanda sınırlılıklarını ve potansiyel tehlikelerini de ortaya koyuyor. Kazalar veya sistemin yanlış kullanımı durumunda sorumluluğun kimde olacağı, otonom araçlarla ilgili yasal ve etik tartışmaların temelini oluşturmaya devam ediyor.

Sonuç olarak, Tesla’nın FSD’sinin uçurum kenarı patikadaki performansı etkileyici olsa da, bu tür sistemlerin kullanım alanları ve sürücünün sorumluluğu konusunda net sınırlamalara ve bilinçli yaklaşımlara ihtiyaç olduğu bir kez daha vurgulanmalıdır. Otonom sürüşün geleceği parlak olsa da, teknolojinin her senaryoya uygun olmadığı ve insan denetiminin hala vazgeçilmez olduğu unutulmamalıdır.