Hydrohertz Dectravalve: Elektrikli Otomobillerde 10 Dakikalık Şarj Dönemi

Hydrohertz Dectravalve: Elektrikli Otomobillerde 10 Dakikalık Şarj Dönemi

Hydrohertz’in geliştirdiği yeni teknoloji, elektrikli otomobillerde batarya soğutma yapısını kökten değiştirme hedefi taşıyor. İngiliz girişim, Dectravalve adını verdiği gelişmiş çok bölgeli vana sistemiyle yalnızca hızlı şarj sürelerini ciddi şekilde düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda menzil, güvenlik ve batarya ömründe de belirgin iyileştirmeler sunuyor. Bu sistemin temel mantığı, tek bir kompakt ve akıllı valf ünitesiyle batarya paketinin içinde tamamen bağımsız sıcaklık bölgeleri oluşturabilmek.

Günümüzde elektrikli otomobillerde kullanılan soğutma plakaları, batarya paketinin tamamını aynı sıcaklık seviyesinde tutmaya çalıştığı için mühendislik açısından sınırlayıcı olabiliyor. Özellikle yüksek performanslı araçlarda, soğutma kanallarındaki sıcaklık farkları nedeniyle bataryanın bazı bölümleri daha çabuk ısınıp güç sınırlamasına sebep olabiliyor. Dectravalve sistemi ise bunu ortadan kaldırarak bataryayı bölgelere ayırıyor ve her bölgeyi ayrı ayrı kontrol ediyor.

Warwick Manufacturing Group iş birliğiyle yapılan bağımsız hızlı şarj testlerinde, Dectravalve ile donatılmış 100 kWh LFP bataryanın 350 kW’a kadar hızlı şarj esnasında en sıcak hücresinin yalnızca 44,5°C’ye ulaştığı açıklandı. Bu, tipik EV’lerde görülen 56°C seviyesine kıyasla büyük bir fark yaratıyor. 10’dan 80’e şarj süresinin ise yaklaşık 10 dakika olduğu belirtildi. Bataryanın tamamındaki sıcaklık farkının yalnızca 2,6°C olması ise sistemin ne kadar hassas çalıştığını ortaya koyuyor.

Standart hızlı şarj süreçlerinde bataryanın bazı hücreleri 50°C’yi geçtiğinde güç düşürme zorunlu hâle geliyor. Bu durum hem şarj süresini uzatıyor hem de hücrelerde lityum kaplama riskini artırarak batarya sağlığını olumsuz etkiliyor. Dectravalve sayesinde hiçbir hücre kritik limitlere ulaşmadığı için şarj gücü erken kesilmeden devam edebiliyor. Ayrıca düşük sıcaklık farkı, bataryanın tüm hücrelerinin aynı koşullarda çalışmasını sağlayarak güvenliği artırıyor.

Sistem yalnızca şarj sırasında değil, sürüş esnasında da bataryayı optimum sıcaklıkta tutarak verimliliği artırıyor. Bu da gerçek kullanımda yaklaşık yüzde 10 civarında ek menzil anlamına geliyor. Orta sınıf bir elektrikli otomobil için bu, 48 ila 64 kilometre arasında ekstra yol demek. Aşırı ısınma kaynaklı risklerin azalması ise batarya ömrünün uzamasını sağlıyor.

Hydrohertz CTO’su Martyn Talbot, Dectravalve’nin karmaşık çoklu valf sistemlerine ihtiyaç bırakmadan dört veya daha fazla bağımsız soğutma bölgesini tek üniteden kontrol edebildiğini vurguluyor. CEO Paul Arkesden ise çözümün üreticiler için maliyet açısından da avantaj sunduğunu, hızlı şarjı daha tutarlı hâle getirerek araçların kullanım değerini artırdığını belirtiyor.

Hydrohertz’in bu yaklaşımı, yeni nesil batarya teknolojilerini beklemeden mevcut EV’lerde hızlı şarj performansını iyileştirme fırsatı sunuyor. Ayrıca sistem, gelecekteki batarya kimyalarıyla da uyumlu olacak şekilde tasarlandığı için uzun vadede önemli bir standart hâline gelebilir.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir