Mercedes-AMG, elektrikli performans çağını resmen başlatıyor. Markanın Almanya’nın Rottweil kentinde tanıttığı GT XX Concept, yalnızca teknik verileriyle değil, sunduğu gelecek vizyonuyla da dikkatleri üzerine çekti. 1340 beygir gücü, 850 kW şarj hızı ve ileri seviye aerodinamik özellikleriyle bu model, AMG’nin elektrikli geleceğini şekillendirecek ilk adım olarak öne çıkıyor.
Henüz seri üretime geçmeyen bu konsept araç, 2025 yılında tanıtılması planlanan ilk tam elektrikli AMG modeli için bir ön gösterim niteliğinde. Ancak AMG, konseptteki teknolojilerin büyük ölçüde üretime hazır olduğunu ve gelecek modellerde kullanılacağını vurguluyor.
İç Tasarım: Açıkta Kalan Teknolojiye Sahip Arıtılmış Kokpit
CONCEPT AMG GT XX’in içi, bir yarış arabası gibi temel unsurlara indirgenmiş olup, aynı zamanda lüks bir görünüm ve his sunuyor. İç mekan neredeyse tamamen siyaha bürünmüş durumda. Bu nedenle, gümüş ve turuncu vurgular açıkça öne çıkıyor ve görsel olarak minimalist odaklanmayı teknik unsurlara vurguluyor. Ön planda, göründüğü kadar iyi hissettiren farklı dokulara sahip yüksek kaliteli malzemeler yer alıyor. Görünür gövde yapıları ve yüksek voltaj kablolarından ilham alan iç bileşenler, AMG’nin kökeni olan motor sporlarıyla yakın bir bağlantı oluşturuyor. İki entegre ekrana sahip arıtılmış kokpit, tamamen sürüşe odaklanmıştır. Araç ve tüm göstergeleri iki büyük LCD ekran aracılığıyla kontrol ediliyor: 26 santimetrelik (10,25 inç) gösterge paneli ve 35,6 santimetrelik (14 inç) multimedya dokunmatik ekran. Ekranlar ergonomik olarak sürücüye doğru eğimlidir ve kesintisiz cam bir görünüme sahiptir.
Direksiyon simidi, motor sporlarından esinlenen neredeyse dikdörtgen şekli ve her iki yanında iki yatay destek ile AMG ONE’dakine benzer. Direksiyon simidi kulakçıkları rejenerasyonu kontrol etmek için kullanılır. Direksiyon kolonundaki bir ekran, sekiz LED aracılığıyla farklı renk kodları kullanarak şarj durumunu (mavi), rejenerasyonu ve mevcut performansı (kırmızı) sinyalize eder. Ayrıca, diğer fonksiyonları kontrol eden ve renkli simgelerle seçenekleri gösteren iki yuvarlak AMG direksiyon düğmesi de bulunmaktadır.
İç mekanın özellikle ayırt edici bir özelliği, orta konsolun etrafındaki şasinin açıkta kalan ekstrüzyonlarıdır ve turuncu renkli borularla aydınlatılmıştır. Görünümleri, yüksek voltaj kablolarıyla içgüdüsel bir çağrışım yaratır. Bir diğer dikkat çekici özellik ise, AMG arması şeklinde olan orta konsoldaki tasarım öğesidir. CONCEPT AMG GT XX böylece, katı metalden işlenmiş ve aydınlatılmış yüksek teknoloji özellikleriyle üst düzey elektrik performansını ifade eder.
Gösterge panelinde de kaplama bulunmuyor. Üzerine işlenmiş AMG logosu ve mat siyah büzüşme boyası ile klasik bir spor motor bloğu görünümüne atıfta bulunuyor. Aynı zamanda, yapısal çapraz eleman kokpitin üst kısmını oluşturuyor. Gösterge paneli tamamen entegredir ve temiz hava ve kablolama için kanalları da içeriyor. Altında merkezi olarak konumlandırılmış dikey H-payandalar, kokpit alt yapısını ve orta konsol montajını tek bir modülde birleştiriyor. Ekstrüzyon yapısının tutarlı bir şekilde uygulanması, kapsayıcı bir tasarım temasıdır.
Heykelsi minimalist kapı kaplamaları, ekstrüzyon yapısına sahip bir kol dayanağı tarafından delinmiştir. Kapı panellerindeki hafifçe arkadan aydınlatmalı yarış perforasyonları, siyahı bozan ikinci bir okuma etkisi sağlar.
Ağırlıktan tasarruf etmek için, arka kısımda tek tek şekillendirilmiş karbon fiber kova koltuklar, minderler de dahil olmak üzere aracın arka bölmesine tamamen entegre edilmiştir. Tavanın tavan döşemesi yoktur, bu da ağırlıktan tasarruf sağlar ve karbon fiber yapıyı ortaya çıkarır. Hafif borular ve turuncu kapatma halkalarına sahip kapı panelleri, yenilikçi ve sportif genel görünümü tamamlar. Renkli arkadan aydınlatmalı kumaşın damalı bayrak deseni, motor sporlarına bir başka göndermedir. Kapılardaki sabitleme noktaları, işlenmiş alüminyumdan küçük düğmelerle kaplanmıştır. Şık bir son detay olarak, bunlar AMG armasını gösterir ve dış boya rengiyle vurgulanır.
Zemin kaplaması %100 geri dönüştürülmüş malzemelerden yapılmıştır. Damalı bayrak öğeleriyle sportif deseni, yine motor sporlarına atıfta bulunuyor
GT XX Concept, üç aksiyel akı elektrik motoruyla dört tekerlekten çekiş sağlıyor ve toplamda 1340 beygir güç üretiyor. 800V mimarisiyle inşa edilen araç, 850 kW’a kadar ultra hızlı şarj desteği sunuyor. Bu sayede yalnızca 5 dakikalık bir şarjla 400 km’ye kadar menzil kazanabiliyor. Bu da onu hem pistte hem de günlük kullanımda oldukça iddialı bir seçenek haline getiriyor.
Aerodinamik açıdan da sınırları zorlayan GT XX, yalnızca 0.198 Cd sürtünme katsayısıyla dünyanın en aerodinamik ikinci otomobili unvanına sahip. Bu başarıda, hareketli jant kapakları ve karbon fiber gövde panellerinin büyük etkisi bulunuyor. Jant kapakları fren ihtiyacına göre açılıp kapanarak hem soğutma sağlıyor hem de aerodinamik verimliliği artırıyor.

Tasarım açısından model oldukça cesur bir çizgi izliyor. Efsanevi Mercedes C111 modeline gönderme yapan turuncu gövde rengi, araca nostaljik bir dokunuş katarken, modern hatlarla geleceğe de göz kırpıyor. İç mekânda ise tamamen yarış odaklı bir ambiyans hâkim. Kişiye özel vücut taramasıyla şekillendirilen karbon fiber koltuklar, geri dönüştürülmüş GT3 lastiklerinden yapılmış döşemeler ve yoke tipi direksiyon, kokpit hissiyatını güçlendiriyor.
AMG, sadece sessizlikle sınırlı kalmamak adına sürüş deneyimini daha duygusal hale getirmek için sahte V8 motor sesi de geliştirmiş. Farlara entegre hoparlörler sayesinde dışarıya güçlü bir motor sesi yayılıyor. Marka yetkilileri, bu sesi “şimdiye kadar geliştirdiğimiz en iyi V8” olarak tanımlıyor. Ayrıca direksiyon arkasındaki kulakçıklar sayesinde manuel vites geçiş hissi de sürücüye sunuluyor.
GT XX Concept, Mercedes-AMG’nin sadece elektrikli bir süper otomobil değil, aynı zamanda geleceğin performans anlayışına dair güçlü bir vizyonu temsil ediyor.
Leave a Reply