Rivian, otonom sürüş ve yapay zeka alanındaki en kapsamlı hamlelerinden birini duyurarak R1 serisi ve yakında çıkacak R2 için yepyeni bir teknoloji paketi sunuyor. Universal Hands-Free isimli gelişmiş sürüş desteği, markanın ilk kez otoyol dışındaki yollarda da elleri direksiyondan çekerek ilerlemeye olanak tanıyan sistemi olarak öne çıkıyor. Bu teknoloji, çevrimiçi yapay zeka eğitimiyle sürekli gelişen Rivian Autonomy Platform’un bir parçası. Şirket ayrıca Rivian Assistant adını taşıyan yeni bir yapay zeka destekli sesli asistanı da tanıtıyor.
Rivian Autonomy and AI Day etkinliğinin en kritik duyurusu, R2 modelinin ABD pazarında lidar kullanan en uygun fiyatlı araçlardan biri haline gelecek olmasıydı. Ancak marka, lidar donanımı olmasa bile gelişmiş sürüş deneyiminin mümkün olduğunu Universal Hands-Free ile göstermeyi hedefliyor. Rivian’ın yeni otonomi platformu, uçtan uca yapay zeka veri döngüsüyle sürücülerin karşılaştığı karmaşık senaryolardan öğrenen bir yapı üzerine inşa ediliyor. Şirketin uzun vadeli hedefi, tüketici aracında Seviye 4 otonom sürüş kapasitesine ulaşmak. Bu seviye, Waymo gibi robotaksi sistemlerinde kullanılan; belirli koşullar altında insan müdahalesi gerektirmeyen bir sürüş anlamına geliyor.
Yeni altyapı, yalnızca R2 modeline değil, ikinci nesil R1T ve R1S modellerine de geliyor. Birinci nesil R1 modelleri donanım farkı nedeniyle bu sisteme dahil olamayacak. Universal Hands-Free’nin en dikkat çekici yönü, harita zorunluluğunu ortadan kaldırması. Rivian’ın önceki eller serbest sistemi yalnızca 150 bin mil haritalanmış otoyolda çalışırken, yeni sistem ABD ve Kanada genelindeki yaklaşık 3,5 milyon mil çizgilerle belirlenmiş tüm yollarda devreye girebiliyor. Bu mod, şerit takibi ve öndeki araçla mesafe kontrolünü yönetiyor ancak trafik ışıklarında durmak veya keskin dönüşler yapmak gibi görevlerde hâlâ sürücünün kontrolünü gerektiriyor.
Universal Hands-Free, Autonomy+ adı verilen ücretli bir abonelik paketinde sunulacak. Bu hizmet 2026’da 2.500 dolar tek seferlik ödeme veya 49,99 dolar aylık abonelik şeklinde kullanıcılara açılacak. Rivian yöneticileri, markanın kullanıcılarının en çok talep ettiği özelliğin eller serbest sürüş olduğunu belirtiyor. Uzun yolculuklarda sürüş yükünü azaltarak daha rahat ve mental olarak daha az yorucu bir deneyim sunmayı amaçlıyor.
Rivian Autonomy Platform’un eğitimi, büyük dil modellerine benzer bir mimariyle çalışıyor. Rivian sürücülerinin yaşadığı kritik sürüş anları; ani müdahale gerektiren durumlar, karmaşık kavşaklar veya aracın zorlandığı senaryolar gerçek zamanlı olarak merkeze iletiliyor. Bu veriler LTE veya WiFi bağlantısıyla Rivian’ın yapay zeka modeline aktarılıyor ve sistem kendini geliştirmeye devam ediyor. Radar gibi ek sensörlerden yararlanan Rivian, Tesla’nın lidar ve radar kullanmayan yaklaşımından farklı bir strateji izliyor.
Markanın diğer önemli duyurusu ise Rivian Assistant. Çoklu yapay zeka modellerinden yararlanan bu doğal konuşma yetenekli asistan, hem araç fonksiyonlarını kontrol etmeyi hem de günlük dijital entegrasyonları kolaylaştırmayı hedefliyor. Isıtmalı koltukları açmak, bagajı kaldırmak gibi komutların yanı sıra Google Calendar ile bağlantı kurarak toplantı ekleme, iptal etme veya bir sonraki randevuya otomatik rota belirleme gibi işlevlere sahip. Bu özellik, hem birinci hem de ikinci nesil R1 modellerine erken 2025 itibarıyla gelecek.
Rivian’ın yeni otonom ve yapay zeka teknolojilerinin günlük kullanımda ne kadar güvenilir olacağı hâlâ test sürecinde belirginleşecek. Ancak R2’nin şirket için kritik bir yıl öncesinde, bu tür yazılım odaklı yeniliklerin R1 serisini uzun süre güncel tutması bekleniyor.


















Leave a Reply