Unutulan Süper Otomobil ME Four-Twelve, Hayran Tasarımıyla Geri Döndü – arabaGarajım

Unutulan Süper Otomobil ME Four-Twelve, Hayran Tasarımıyla Geri Döndü

Amerikan otomotiv tarihinin en büyük “ya olsaydı?” sorularından biri hiç şüphesiz Chrysler ME Four-Twelve konsepti. 2004 yılında tanıtıldığında herkesin ağzını açık bırakan bu süper otomobil, üretime geçeceğine dair büyük umutlar yaratmıştı. Ancak büyük beklentilerle gelen bu proje, adeta bir yıldız gibi parlayıp ortadan kayboldu. Bugün ise bağımsız bir tasarımcı, bu efsanevi konsepti yeniden hayal ederek modern dünyaya taşıdı.

Chrysler’ın DaimlerChrysler döneminde tanıttığı ME Four-Twelve, yalnızca bir tasarım egzersizi değildi. Tam anlamıyla çalışır durumda olan bir prototipti ve performans değerleri o dönemin ötesindeydi. Araçta yer alan motor, Mercedes-AMG’nin ünlü M120 kodlu 6.0 litrelik V12 motorunun çift turbo versiyonuydu ve 850 beygir güç üretiyordu. Bu motor gücünü 7 ileri çift kavramalı şanzımanla arka tekerleklere aktarıyordu.

Sadece 1.310 kg ağırlığındaki araç, 0’dan 100 km/s hıza 2,9 saniyede, 160 km/s hıza 6,2 saniyede ulaşıyor, 402 metrelik mesafeyi 10,6 saniyede tamamlıyordu. Üstelik 248 mil/saat (399 km/s) gibi iddialı bir maksimum hız verisiyle, üretime geçseydi o dönemin en hızlı otomobili olacaktı.

Üretime Girecek Gibi Olup… Girmeyen Efsane

Chrysler o dönem, eğer halktan ve medyadan yeterli ilgi görürse bu aracı üretebileceğini söylemişti. Dönemin yöneticilerinden Dieter Zetsche, “Eğer talep varsa bu bebeği kesin üretiriz,” demişti. Potansiyel fiyat aralığıysa 250 bin ila 750 bin dolar olarak öngörülüyordu.

Ancak zamanla ilgi azaldı, ekonomik şartlar değişti ve ME Four-Twelve rafa kalktı. Chrysler ise bugünkü hâlinde, iki minivan modeliyle varlığını sürdüren nostaljiye dayalı bir markaya dönüştü.

Chrysler 100. yılını kutlarken yeni bir süper otomobil çıkarmak yerine minivanlarına çıkartmalar yapmayı tercih etse de, Abimelec Design isimli bağımsız bir tasarımcı bu efsane konsepti yeniden hayal etti. Modern ME Four-Twelve yorumunda en dikkat çeken detay, Koenigsegg tarzı dev arka kanat oldu. Ayrıca yeni bir ön splitter, parlak turuncu gövde rengi, modern gümüş alaşım jantlar ve mavi Alcantara kaplı bir iç mekân tasarımı ile araç bugünün hiper otomobil çizgilerine yaklaştırıldı.

Stellantis tasarım şefi Ralph Gilles, yakın zamanda Chrysler markasıyla “deneysel işler” yapılacağını açıklasa da, bu açıklamaların ME Four-Twelve benzeri vahşi bir süper otomobile dönüşeceğini düşünmek fazla iyimser olabilir. Yine de bu tür tasarım çalışmaları, markanın hâlâ tutkulu otomobil severlerin zihninde bir yeri olduğunu gösteriyor.