Volvo, Filipinler pazarına elektrikli ve hibrit araç teknolojisini temsil eden iki yeni modeliyle güçlü bir giriş yaptı. Yeni makyajlı XC90 Plug-in Hybrid (PHEV) ve kompakt kardeşi XC60 PHEV, markanın sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda hem performans hem de çevreci özellikleriyle dikkat çekiyor. Bu modeller, Volvo’nun elektrikli araç stratejisinin önemli bir parçası olarak yer alıyor ve lüks SUV segmentinde rekabeti daha da kızıştırıyor.
Dış tasarım açısından, XC90 PHEV önceki versiyonlarına kıyasla büyük bir değişiklik yaşamadı; ancak daha modern ve şık bir ön yüz ile karşımıza çıkıyor. Sadeleşen ve yumuşayan hatlar, araca hem zarafet hem de sportiflik katıyor. XC90’ın önünde yer alan farlar, Volvo’nun imza T şeklindeki gündüz sürüş ışıklarını korurken, daha ince ve aerodinamik bir yapıya kavuştu. Bu da aracın hem görünüşünü güncel tutuyor hem de aerodinamik performansına olumlu katkı sağlıyor. Arka kısımda ise Volvo’nun tipik geniş dikey stop lambaları yer alıyor, bu da araca güçlü ve tanınabilir bir görünüm kazandırıyor.
Daha Güçlü, Daha Zarif: Yeni Volvo XC90 PHEV
İlk olarak 2025 Bangkok Uluslararası Otomobil Fuarı’nda görücüye çıkan makyajlı XC90, Filipinler yollarına da adım attı. Dış tasarımında büyük değişiklikler olmasa da, ön bölümdeki daha yumuşak hatlar ve şık detaylar sayesinde daha zarif bir görünüme kavuşmuş.
Teknik detaylar şu şekilde:
- Motor: 2.0 litrelik turbo benzinli motor + elektrikli motor
- Toplam Güç: 462 hp
- Tork: 709 Nm
- 0-100 km/s: 5.4 saniye
- Batarya: 18.8 kWh
- Elektrikli menzil: 77 km
- Şarj süresi: 2.5 – 3 saat (AC)
Teknik olarak XC90 PHEV, 2.0 litrelik turbo benzinli motor ile elektrik motorunun kombinasyonunu kullanıyor. Toplamda 462 beygir güç ve 709 Nm tork üreten bu hibrit sistem, aracın güçlü performansını garanti ediyor. Özellikle 0-100 km/s hızlanmasını yalnızca 5.4 saniyede tamamlaması, bu büyüklükte bir SUV için oldukça etkileyici. 18.8 kWh kapasiteli batarya, tamamen elektrikli sürüş modunda yaklaşık 77 kilometrelik menzil sunuyor ki bu, günlük şehir içi kullanımlar için oldukça yeterli. AC şarj ile bataryanın tamamen dolması ise 2.5 ila 3 saat arasında gerçekleşiyor. Bu da ev tipi ya da iş yeri tipi şarj altyapısına sahip kullanıcılar için pratik bir şarj süresi anlamına geliyor.
Daha Kompakt, Daha Hızlı: Volvo XC60 PHEV
XC90’ın küçük kardeşi olan XC60 PHEV, benzer tasarım çizgilerini taşıyor. Ön yüzdeki T şeklindeki LED gündüz farları ve krom detaylı büyük ızgarasıyla dikkat çekiyor. Arka tarafta ise Volvo’ya özgü dikey stop lambaları kendini gösteriyor.
Teknik özellikler:
- Motor: 2.0 litrelik turbo benzinli + elektrikli motor
- Toplam Güç: 455 hp
- Tork: 709 Nm
- 0-100 km/s: 4.9 saniye
- Elektrikli menzil: 80 km
- Şarj süresi: 2.5 – 3 saat (AC)
Volvo XC60 PHEV ise daha kompakt ve şehir odaklı bir SUV olarak karşımıza çıkıyor. Dış tasarım olarak XC90’a benzer özellikler taşıyan model, özellikle ön ızgara ve far detaylarında fark yaratıyor. 2.0 litrelik turbo benzinli motor ve elektrik motoru toplamda 455 beygir güç ve 709 Nm tork üretiyor. Bu sayede XC60 PHEV, 0-100 km/s hızlanmasını sadece 4.9 saniyede tamamlayabiliyor, yani XC90’dan biraz daha çevik ve hızlı. Elektrikli sürüş menzili ise yaklaşık 80 kilometre, bu da şehir içi elektrikli kullanımda kullanıcıların çoğu ihtiyacını karşılayacak seviyede. Şarj süreleri de XC90 ile benzer şekilde 2.5-3 saat aralığında.
Filipinler Fiyatları Açıklandı
Yeni modellerin fiyatları segmentleri göz önünde bulundurulduğunda rekabetçi bir seviyede yer alıyor:
- Volvo XC90 T8 Ultra Plug-in Hybrid: ₱5,450,000
- Volvo XC60 T8 Ultra Plug-in Hybrid: ₱4,550,000
Her iki modelin de fiyatları Filipinler pazarında oldukça rekabetçi. XC90 PHEV 5.45 milyon peso civarında fiyatlandırılırken, XC60 PHEV ise 4.55 milyon peso seviyesinde. Bu fiyat aralığı, sundukları teknoloji ve performans göz önüne alındığında, lüks segmentte dikkat çeken bir konumda yer alıyor.
Volvo’nun yeni XC90 ve XC60 PHEV modelleri, sadece yüksek performans ve lüksü değil, aynı zamanda sürdürülebilirliği ve çevreci teknolojiyi ön planda tutuyor. Bu da özellikle küresel otomotiv sektörünün elektrikli araçlara doğru hızlı dönüşümünü yakından takip eden tüketiciler için önemli bir avantaj sağlıyor. Marka, bu modellerle hem şehir içi kullanımda sıfır emisyonlu sürüş hem de uzun yol performansında güçlü ve konforlu bir deneyim vaat ediyor.
Leave a Reply