Otomobil dünyasında iki silindirden on altı silindire kadar sayısız motor mimarisi denendi. Üç silindirli şehir otomobillerinden devasa V12 canavarlara kadar her şey üretildi. Ancak garip şekilde 7 silindirli bir otomobil motoru hiç karşımıza çıkmadı. Peki neden?
Aslında cevap basit: Yedi silindir, mühendisliğin matematiğiyle hiç uyuşmuyor.
Otomobil üreticileri dört silindirli motorları standart olarak benimserken, altı ve sekiz silindirli motorları yıllardır tercih ediyor. Ama iş yedi silindire geldiğinde işler karışıyor.
Yedi silindirli bir motorun krank milindeki yatakların 51,42857 derece gibi tuhaf bir açıyla yerleştirilmesi gerekiyor. Bu, üretim maliyetini artırdığı gibi motorun tasarımını da gereksiz şekilde karmaşık hale getiriyor.
Karşılaştırma yapmak gerekirse:
- Sıralı altı silindirde açı kolayca 60 derece,
- V8 motorda 45 derece olarak kusursuz biçimde oturuyor.
Yani geometri altı ve sekize çalışıyor; yedi ise çizim masasından bile kovuluyor.
Denge Sorunu: Yedi Silindir Neden Sarsıntılı Çalışır?
Silindir sayısı arttıkça motor genellikle daha dengeli olur. Üç silindir veya beş silindir gibi örnekler, balans milleriyle ya da özel düzenlemelerle gayet iyi çalışabiliyor.
Ancak yedi silindir, doğası gereği “aralık dışı” bir yapıya sahip.
Sıralı altı silindir motorlar ya da cross-plane V8 motorlar, doğal olarak titreşimleri kendi içinde yok eder. Bu yüzden son derece akıcı ve pürüzsüzdür.
Ama yedi silindirde piston hareketleri harmonik olarak birbirini dengelemez, bu da garip titreşimler oluşturur. Bu titreşimleri sönümlemek için ek parçalar gerekir ve bu da maliyeti, ağırlığı ve karmaşıklığı artırır.
“Tuhaf” Motorlar Hiç Mi Çalışmadı?
Elbette çalıştı.
- Audi ve Volvo’nun 5 silindirli motorları, performans ve kompakt yapı arasında mükemmel bir orta yoldu.
- Üç silindirli motorlar bugün küçük araçlarda hem ekonomik hem de yeterli performans sunuyor.
Ama 7 silindir, üçe göre fazla, altıya göre dengesiz, sekize göre gereksiz karmaşık.
İlginç şekilde, yedi silindirli motorlar dev gemi motorlarında veya yavaş çalışan tarım makinelerinde kullanılabiliyor. Çünkü o dev motorlar 300–500 devir gibi komik hızlarda çalışıyor ve devasa volanlarla titreşimleri absorbe edebiliyor.
Ama 7.000–8.000 rpm çeviren bir otomobil motorunda? İmkansıza yakın.
Bir Diğer Gerçek: Neden Uğraşılsın Ki?
Otomobil üreticileri açısından bakıldığında yedi silindirli motorun hiçbir avantajı yok:
- Altı silindir kadar dengeli değil,
- Sekiz silindir kadar güçlü ve prestijli değil,
- Üretimi hem zor hem pahalı,
- Kazandıracağı hiçbir teknik fayda yok.
Eğer otomobil dünyası mantığı bir kenara bırakıp böyle bir motor yapacak olsaydı, çoktan yapılırdı.
Üstelik günümüzde işler tamamen değişti. Hibrit sistemler, turbo beslemeler ve elektrikli güç üniteleri sayesinde yüksek güç üretmek için ekstra silindirlere artık ihtiyaç kalmadı.
Daha fazla güç mü isteniyor? Boost açılıyor, mesele çözülüyor.
Elektrikli motorlar ise zaten titreşimsiz, sessiz ve yüksek torklu çalıştığı için silindir savaşlarını tamamen bitiriyor.
Yedi Silindirin Hayali Yine de İlgi Çekici
Meraklılar için yedi silindirin muhtemel sesi ve karakteri elbette büyüleyici bir fikir. Fakat otomotiv mühendisliğinde “merak” tek başına motor ürettirmiyor.
Gerçekten sıra dışı bir motor arıyorsan bunun yerine:
- Mazda’nın efsanevi rotary motorlu RX-7’sine,
- Lancia’nın kompakt V4 motoruna,
- Volkswagen’in kısa ömürlü ama ilginç V5 veya W8 motorlarına
göz atabilirsin.
Yedi silindirli bir otomobil motoru ise şimdilik sadece hayal gücünün konusu olarak kalmaya devam edecek.




















Leave a Reply