Audi’nin Concept C modeli, markanın elektrikli spor otomobillerine bakışını ileriye taşıyan bir tasarım felsefesi sunarken, iç mekânda da geçmişe dönüş niteliğinde önemli bir adımı işaret ediyor. Yüksek performanslı elektrikli model 2027’de yollara çıkacak olsa da Audi’nin bu araçla birlikte benimsediği yaklaşım, markanın mevcut modellerindeki bazı sorunların çözümünü şimdiden hızlandırmış durumda.
Şirket, kullanıcı geri bildirimlerini temel alarak beş modelde direksiyon üzerindeki dokunmatik kontrollerden tamamen vazgeçme kararı aldı. A5, Q5, A6, A6 e-tron ve Q6 e-tron modelleri artık ses seviyesi ayarı ve menü geçişleri gibi temel işlevler için yeniden fiziksel düğmelere sahip olacak. Bu modellerin daha geçen yıl tanıtıldığı düşünülürse, böylesine hızlı bir dönüşümün gerçekleşmesi dikkat çekici. Ancak bu küçük gibi görünen hamle, markanın müşterilerinin sesine kulak verdiğinin en net göstergesi.
Audi, bu kararın temelinde artan müşteri taleplerinin bulunduğunu açıkça kabul ediyor. Şirket sözcüsü Michael Crusius’un Motor1’e verdiği yanıta göre geleneksel düğmelere olan talep öngörülenin çok ötesine geçmiş durumda. Kullanıcıların ergonomi beklentilerinin giderek yükselmesi, dokunmatik yüzeylerin pratiklikten uzak bulunması ve sürüş sırasında dikkat dağıtıcı hale gelmesi bu dönüşümü tetikleyen başlıca faktörler arasında yer alıyor.
Marka, iç mekân konusunda daha geniş kapsamlı bir iyileştirme sözü de vermiş durumda. Bir süre önce yapılan bir röportajda, Audi’nin son yıllarda iç kalite standartlarında gerileme yaşandığını kabul ettiği ve eski yüksek seviyeye dönme hedefini doğruladığı biliniyor. Ürün ve Teknoloji İletişimi Başkanı Oscar da Silva Martins’in ifadeleri, Audi’nin bu konuda net bir öz eleştiri yaptığını ortaya koyuyor. Şirket, iç mekân algısında geçmişte ulaşılmış standartları yeniden elde etmekte kararlı.
Bu değişimde Audi yalnız değil. Birçok üretici maliyet baskısı nedeniyle fiziksel düğmeleri azaltmış, dokunmatik ekranlara aşırı bağımlılık geliştirmiş ve kullanıcı deneyimini ikinci plana atmış durumda. Bazı modeller neredeyse tüm işlevleri tek bir ekran üzerinden kontrol etmeye yönelerek ergonomiyi zayıflatıyor. Audi Concept C ise anodize alüminyum düğmeler ve markanın karakteristik dokunsal “Audi tıklaması” ile geleneksel kalite hissini modern teknolojiyle birleştirmeyi hedefliyor.
Eğer Audi, Concept C’deki sadeleştirilmiş ama özenli yaklaşımı diğer modellere de aktarırsa, markanın iç mekân algısı yeniden yükselişe geçebilir. Ancak iki koltuklu targa tavanlı bu elektrikli spor otomobilin 2027’de piyasaya çıkacağı düşünüldüğünde, mevcut modellerde dokunmatik yüzeylerin bir süre daha varlığını sürdüreceği anlaşılıyor. Yine de fiziksel kontrollerin dönüşü, markanın müşterilerle kurduğu iletişimde önemli bir dönüm noktası niteliğinde.
Leave a Reply