Elon Musk, “Şirketlerim, bazı açılardan şaşırtıcı bir şekilde, yakınsamaya doğru eğilim gösteriyor,” sözleriyle büyük bir birleşme sinyali verdi. Bu açıklama, Morgan Stanley analisti Adam Jonas’ın potansiyel olarak birbirine bağlı girişimlerden oluşan “Muskonomi” hakkındaki görüşlerini destekler nitelikteydi; bu konu daha önce Tesla Hissedarlar Toplantısı’nda xAI ile gündeme gelmişti. Musk’ın bu sözleri, gelecekteki inovasyon için bir yol haritası görevi görebilecek potansiyel bir stratejik birleşmeye işaret ediyor, ancak bu durum CEO’nun liderlik ettiği birçok kuruluş arasındaki birleşmeye bağlı.
Tesla, Optimus’un ölçeklendirilmesi, yakın zamanda başlayacak üretimine hazırlanması ve Tam Otonom Sürüş (Full Self-Driving) paketinin geliştirilmesiyle boğuşurken, xAI’ın hesaplama gücü, şirketin biriktirdiği milyonlarca mil verisi için kaldıraç sağlayarak otonom ve Yapay Zeka çabaları için daha istikrarlı ve doğru bir geliştirme stratejisi sunabilir. Tesla Hissedarları, Tesla ve xAI’ın potansiyel finansal ortaklığını bir yatırım yoluyla reddettikten sonra, analist Jonas, bu konunun önemi nedeniyle tekrar ele alınması gereken bir mesele olduğunu dile getirdi. Jonas’a göre, özellikle verinin şirketin en büyük ürünlerinin geliştirilmesinde oynadığı önemli rol düşünüldüğünde, xAI’ın Tesla’ya inanılmaz bir stratejik ve finansal destek sağlama fırsatı bulunuyor.
Jonas yatırımcılara gönderdiği notta, “Bunu tekrar ele almak zorunda kalacaklar. Yatırımcıların xAI’ın Tesla ve daha geniş Muskonomi için ne kadar önemli olduğunu anladığını düşünmüyoruz,” diye yazdı. Jonas, Tesla’nın xAI ile ilişkisinin (finansal ve stratejik olarak) Tesla’nın uzun vadeli başarısı için belirleyici olduğunu, bunun kısmen veri, yazılım, donanım ve üretimin yinelemeli döngülerdeki doğal sinerjisinden kaynaklandığını belirtti. Hem Tesla hem de xAI’ın değerlerinin, ortak yaratıcıları olan Elon Musk’ın değerleriyle donatıldığını ve bu ortak belirleyiciliğin, gelecek yıldaki fiziksel Yapay Zeka/otonomi aşamalarında Tesla için daha belirgin hale geleceğine inandıklarını ifade etti. Musk, Jonas’ın notuna yanıt olarak şirketlerinin “bazı açılardan şaşırtıcı bir şekilde, yakınsamaya doğru eğilim gösterdiğini” söyledi. Şirketler arasında birleşmeler ve paylaşılan ekosistemler, Musk’ın geçmişinde yeni hareketler değil; zira bu durum daha önce, özellikle Tesla’nın diğer kuruluşları satın almasıyla yaşanmıştı. Tesla, 2016’da SolarCity’yi ve 2019’da Maxwell Technologies’i bünyesine katmıştı. Musk şirketleri arasında daha önce de yatırımlar gerçekleşmişti; örneğin SpaceX geçen Temmuz ayında xAI’a milyar birime yakın bir yatırım yapmıştı.
Musk, daha önce birkaç kez, sonunda her şeyi tek bir çatı altında toplayabileceğini de dile getirmişti. Temmuz 2024’te, “Prensipte bu fikre karşı değilim, ancak bunları birleştirmek için pratik veya yasal bir yol olup olmadığından emin değilim,” demişti. Ayrıca, şirketlerdeki kişilerin hisse senedi teşviklerinin o şirketin başarılarına bağlanmasının da bir değeri olduğunu belirtmişti. Musk’ın yakın zamanda onaylanan tazminat paketi göz önüne alındığında, bu nokta özellikle önem taşıyor. Musk, Haziran ayında bir röportajda xAI’ın Tesla ile birleşmesinin “olasılık dışı olmadığını” söylemiş, ancak bunun hissedarlar tarafından onaylanması gerektiğini belirtmişti.
Ancak birkaç gün sonra xAI’ın Tesla ile birleşmesini desteklemeyeceğini, ancak kararı yatırımcılara bıraktığını ifade etmişti. Bu durum bir anlaşmadan daha fazlası; bu simbiyotik bir ilişki. Musk’ın, hepsi birbirine bağlı çeşitli şirketlerin başında olması, yinelemeli inovasyonu desteklemeye yardımcı oluyor. Bu avantajlara rağmen, özellikle düzenleyici açıdan göz önünde bulundurulması gereken birkaç şey hâlâ mevcut. Ancak, bu bir rekabet değil; bir yakınsama. Musk’ın evreninde, özellikle iş anlamında, birleşmeler birer bitiş noktası değil, aksine her şirketi Dünya’dan atmosferimizin ötesindeki topraklara taşımayı amaçlayan hırslar için birer fırlatma rampasıdır.


















Leave a Reply