Otomotiv dünyasında manuel şanzımanın sonu artık inkâr edilemez bir gerçek haline geliyor. Türkiye’de 2025 yılı itibarıyla satılan yaklaşık 500.000 otomobilin %95’i otomatik vitesli olarak tercih edildi. Bu veriler, Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) tarafından da doğrulanmış durumda. Otomatik şanzımanlı araçların konforu, yakıt verimliliği ve şehir içi kullanım kolaylığı nedeniyle tüketicilerin tercihi haline gelmesi, markaların da manuel üretimden uzaklaşmasına sebep oluyor. Ancak bu değişim bazı sürücü gruplarını memnun etmeyebilir.
Hyundai Avrupa AR-GE merkezinin başındaki isim olan Tyrone Johnson, Car Magazine’e verdiği röportajda bu konuda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Hyundai’nin performans araçları ve yeni nesil modelleriyle ilgili konuşan Johnson, “Artık kimse manuel şanzıman ve el freni istemiyor. Hatta analog dijital gösterge paneli bile istenmiyor” ifadelerini kullandı. Johnson’a göre bu yüzden hem standart içten yanmalı araçlarda hem de elektrikli modellerde aynı tür modern kontroller tercih ediliyor.
Bu sözler, özellikle “petrolhead” olarak adlandırılan, otomobil sürüş deneyimini önemseyen ve aracıyla bütünleşmeyi isteyen kitleyi doğrudan etkiliyor. Çünkü manuel vitesin sunduğu sürüş hissi, özellikle hot hatch türü araçlarda (örneğin Hyundai i20 N) vazgeçilmez bir unsur olarak görülüyor. Türkiye’de de oldukça sevilen i20 N modelinde sadece manuel şanzıman bulunması, bu grubun taleplerine cevap niteliğinde.
Vites Hissi Taklidi: Gerçekten Bir Alternatif mi?
Car Magazine ekibi, Johnson’a Ioniq 5 N modelinde bulunan, vites değiştirme hissini taklit eden sistemi de sordu. Johnson bu sistemin geleneksel manuel değil, çift kavramalı (DCT) şanzımanlardan ilham aldığını söyledi. Ayrıca, bu sistemin Ioniq 6 N modelinde daha da geliştirilerek farklı bir versiyonla sunulacağını açıkladı. Yani manuel şanzımanın fiziksel olarak kayboluşu, yazılımsal simülasyonlarla kullanıcıya sunulmaya çalışılıyor.
Ancak bu noktada soru şu: Vites değiştirme “hissini” yazılımla taklit etmek, gerçekten aynı deneyimi yaşatır mı? Birçok otomobil tutkunu için bu tür simülasyonlar, gerçek mekanik bağlantının yerine geçemeyecek “oyuncak efektler” olarak görülüyor.
Tyrone Johnson, röportajında ayrıca içten yanmalı spor otomobillerin elektrikli modellere kıyasla hayal kırıklığı yarattığını da belirtti. Bu oldukça iddialı bir yorum. Ancak burada da şunu sormak gerekiyor: Elektrikli otomobillerin sunduğu anlık tork, evet etkileyici olabilir. Fakat motor sesinden vites geçişlerine kadar olan mekanik deneyim, performans otomobillerinin ruhunu oluşturmuyor mu?
Hyundai’nin açıklamaları, sektörün nereye evrildiğini gösteriyor: Konfor, verimlilik ve dijitalleşme. Ancak bu evrim sürecinde “keyifli sürüş” gibi kavramlar giderek yazılımsal hale geliyor. Manuel vites, el freni, analog göstergeler birer nostaljiye dönüşürken, bu özelliklerin hayranları ise her geçen gün daha da azınlık haline geliyor.
Yine de bu dönüşümdeki esas sorun şu: Gerçekten kimse mi manuel vites istemiyor, yoksa markalar sadece geniş kitlenin tercihine odaklanarak bu seçeneği bilinçli şekilde rafa mı kaldırıyor? Tyrone Johnson’a göre kimse istemiyor. Ama bize sormadılar.
Leave a Reply