Hyundai, kompakt elektrikli segmentteki rekabeti kızıştıracak yeni modeli Ioniq 3 için hazırlıklara başladı. Üretimin önümüzdeki yıl başlaması planlanıyor. Eylül ayında Münih Otomobil Fuarı’nda sergilenecek üretime hazır konseptin, markanın “Ioniq” serisi altındaki yeni temsilcisi olacağı açıklandı. Inster ile Kona arasında konumlanacak model, modern platformu sayesinde doğrudan “Ioniq” etiketiyle yollara çıkacak.
Ioniq 3, önden çekişli güç ünitesiyle gelecek ve 58,3 kWh ile 81,4 kWh olmak üzere iki batarya seçeneği sunacak. WLTP ölçümlerine göre 420 ile 590 kilometre arasında menzil sunacak model, 0’dan 100 km/s hıza 8 saniyenin altında ulaşabilecek. Kia EV3 ile aynı altyapıyı paylaşacağı için Ioniq 5, 6 ve 9’daki 800 Volt mimari yerine 400 Volt sistem kullanılacak.
Hyundai Avrupa Başkanı Xavier Martinet, yaptığı açıklamada “Ioniq markası şu anda Avrupa’da bilinirlik sıralamasında ikinci sırada, birinci sırada ise Tesla var. Ioniq 5 ve 6’nın güçlü çıkışı, ardından gelen Ioniq 9 ile birlikte liderlik sürpriz olmayacak” ifadelerini kullandı. Martinet’in stratejisi, daha uygun fiyatlı segmentlere yönelerek markanın pazar payını artırmak. Bu nedenle Inster ve Ioniq 3 gibi daha erişilebilir modeller büyük önem taşıyor.
Hyundai’nin portföyünde zaten Kona EV bulunuyor ancak Ioniq 3, daha kompakt boyutları ve sofistike tasarımıyla farklı bir kitleyi hedefleyecek. Ayrıca şirket, otomotiv dünyasında yükselen “yazılım tanımlı araç” trendine büyük yatırım yapıyor. İndirilip abonelik karşılığı kullanılabilen uygulamalar ve özellikler de müşterilere sunulacak.
Lojistik maliyetleri azaltmak için Ioniq 3’ün Türkiye’de üretilmesi planlanıyor. Hyundai’nin 2024’teki satışlarının yüzde 80’i Çekya’da (Tucson, i30) ve Türkiye’de (i10, i20, Bayon) üretilen araçlardan oluşmuştu. Inster’in Kore’de üretimi bu dengeyi bozsa da Ioniq 3’ün Türkiye üretimiyle tablo yeniden dengelenecek.
Hyundai’nin hedefi, elektrikli modellerde de benzinli ve hibrit modellerde olduğu gibi güçlü bir oyuncu olmak. Martinet, elektrikli araç pazarında büyümenin mutlak bir rekabet olmadığını, tüm güç aktarma teknolojilerinde eşit pazar payı hedeflediklerini vurguluyor.
Leave a Reply