Lotus, tam elektrikli geleceğe yönelik planlarını askıya alarak “Hyper Hybrid” adını verdiği yüksek performanslı plug-in hibrit teknolojisine yöneliyor. Şirket, Eletre SUV modelinde bu hibrit sistemi ilk kez tanıtmayı planlarken, spor otomobillerde de kullanılabilirliğini test ediyor.
Lotus CEO’su Feng Qingfeng, şirketin 2025’in son çeyreğinde Hyper Hybrid teknolojisine sahip ilk modelini tanıtacağını, satışların ise 2026’nın ilk çeyreğinde başlayacağını açıkladı. Bu modelin Eletre SUV’nin hibrit bir versiyonu olması bekleniyor.
Feng, hibrit motorlara olan talebin Avrupa, Çin ve ABD arasında eşit şekilde dağılacağını belirtti. Lotus’un ilk çeyrekteki satışlarının %42 oranında düşerek 1274 araca gerilemesi, özellikle lüks elektrikli araçlara olan talep eksikliği ve ABD’deki gümrük tarifelerinin getirdiği lojistik engellerin bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Bu durum, şirketin Emira modelinin ABD teslimatlarını durdurmasına ve elektrikli Eletre SUV satışlarını askıya almasına neden oldu.
Lotus, daha önce Evora modelinde 1.2 litrelik üç silindirli motor ve 17 kWh batarya ile 56 km menzil sunan hibrit bir versiyon geliştirmiş, ancak üretime geçmemişti. Şimdi ise Emira için hibrit bir seçenek masada. Ayrıca, mevcut Toyota kaynaklı V6 motorun emisyon standartlarına uymadığı takdirde, onun yerini alabilecek bir V8 motor üzerinde çalışıldığı bildiriliyor. Bu V8’in Mercedes-AMG kaynaklı kompakt hibrit bir ünite olması muhtemel.
Feng, gelecekteki spor modellerde tam elektrikli çözümlerin yeterli ilgiyi çekmediğini, bu nedenle Hyper Hybrid sistemini hem yaşam tarzına hitap eden araçlarda hem de spor otomobillerde öncelikli olarak konumlandıracaklarını açıkladı.
Yeni hibrit sistemin kullanılacağı Eletre Hyper Hybrid modeli, 300 km’lik yalnızca elektrikli menzilin yanı sıra toplamda 1000 km’yi aşan bir sürüş menzili sunacak. 900V elektrik altyapısı sayesinde batarya, hızlı şarjla %10’dan %80’e sadece 12 dakikada ulaşabilecek. Ayrıca, araç hareket halindeyken motorla da şarj edilebilecek.
Bu model, motorun doğrudan tekerlekleri tahrik etmesi sayesinde bir “plug-in hibrit” olarak sınıflandırılıyor. Bu ayrım, Avrupa Birliği’nin Çin’den gelen araçlara uyguladığı gümrük vergileri açısından kritik çünkü menzil uzatıcı (REx) sistemlere vergi uygulanırken, plug-in hibritler bu tarifeden muaf tutuluyor.
Lotus, elektrikli araçların sınırlı pazar çekiciliği karşısında stratejik bir dönüş yaparak plug-in hibrit motorlara yatırım yapıyor. Özellikle Hyper Hybrid teknolojisinin, hem performans hem menzil konusunda kullanıcı beklentilerini karşılayarak markayı rekabette öne çıkaracağı düşünülüyor. Emira gibi sevilen spor modellerde hibrit seçeneklerin sunulması, Lotus’un geleneksel spor otomobil ruhunu koruyarak modernleşmesine olanak tanıyabilir.
Leave a Reply