Otomotiv dünyasında dijitalleşme hızla ilerlerken, Volkswagen ilginç bir müşteri eğilimiyle karşılaştı. Şirketin yaptığı araştırmalar, küresel çaptaki tüketicilerin araç iç mekanlarına yönelik tercihlerinde önemli farklılıklar olduğunu ortaya koydu. Özellikle Avrupa ve Çin pazarları arasındaki bu ayrım, Volkswagen’i tasarım stratejilerini yeniden gözden geçirmeye itti.
Avrupa ve Çin Arasındaki Farklı Tercihler
Volkswagen’in araştırması, Avrupa’daki kullanıcıların araçlarında fiziksel düğmelerin varlığına, genel dayanıklılığa ve sürüş dinamiklerine daha fazla önem verdiğini gösteriyor. Geleneksel kullanıcı deneyimine olan bağlılıkları, bu pazarda dijitalleşmenin sınırlarını belirleyici bir faktör haline getiriyor.
Öte yandan, Çinli müşteriler tamamen farklı bir beklenti içinde. Onlar yapay zeka entegrasyonu, kapsamlı bağlantı özellikleri ve akıllı kabin tasarımlarını ön planda tutuyor. Çin pazarındaki daha genç ve teknolojiye daha açık müşteri kitlesi, araç iç mekanlarında geleceğin teknolojilerine odaklanılmasını talep ediyor.
Bu demografik farklar da tercihleri etkiliyor: Avrupa’da ortalama bir elektrikli araç alıcısı 56 yaşındayken, Çin’de bu yaş 35’e kadar düşüyor.
Fiziksel Düğmelere Dönüş Kararı
Müşteri geri bildirimlerini ve pazar dinamiklerini dikkate alan Volkswagen, tasarım yaklaşımında önemli bir değişikliğe gitme kararı aldı. Şirket, hem elektrikli hem de içten yanmalı motorlu gelecekteki modellerinde fiziksel düğmeleri yeniden kullanıma sunmayı planlıyor. Bu hamle, daha geleneksel ve dokunsal bir arayüz arayışında olan kullanıcıların taleplerine bir yanıt niteliğinde.
Volkswagen’in Baş Tasarımcısı Andreas Mindt, bu kararı doğrulayarak, gelecekteki ID.2all gibi modellerde ana beş fonksiyonun kontrolü için fiziksel düğmelerin geri döneceğini belirtti. Mindt, geçmişteki hatalardan ders çıkarıldığını ve müşteri memnuniyetinin önceliklendirildiğini vurguladı. Bu dönüş, Volkswagen’in kullanıcı deneyimini merkeze alan bir tasarım felsefesini benimsediğini gösteriyor.


















Leave a Reply