Tesla’nın araç içi kablosuz telefon şarj teknolojisi, markanın yüksek mühendislik kapasitesine rağmen uzun süredir kullanıcıları hayal kırıklığına uğratıyor. Gelişmiş batarya yönetimi ve şarj altyapısında sektöre yön veren Tesla, iş telefon gibi basit bir cihaza geldiğinde verimsizlik, aşırı ısınma ve düşük hızlı şarj sorunlarıyla anılıyor. Yeni Model Y L’de Çin pazarına özel olarak sunulan aktif soğutmalı 50W şarj modülü ise Tesla’nın aslında çözümü bildiğini ancak tüm modellere uygulamadığını ortaya koyuyor. Bu durum hem donanım hem yazılım tarafında yapılması gereken iyileştirmelerin tartışılmasını yeniden gündeme taşıyor.
Mevcut modellerde yaşanan sorunların ana kaynağı Tesla’nın eski Qi standardında ısrarcı olması. MagSafe veya Qi2’deki manyetik hizalama olmadığı için telefonun bobini ile aracın şarj bobini tam olarak örtüşemiyor. Bu misalignment enerji kaybına ve doğrudan ısı üretimine dönüşüyor. Kapalı bir yüzeye yerleştirilen telefon, güneş altında zaten sıcak olan kabin ortamında hızla ısınıyor ve termal koruma nedeniyle şarj duruyor ya da ciddi biçimde yavaşlıyor. Bu nedenle pek çok kullanıcı, Tesla şarj pad’ini bir enerji kaynağından çok bir ısıtıcı olarak nitelendiriyor.
Tesla’nın Çin’de duyurduğu Model Y L, aktif fanlı soğutma sistemiyle bu sorunu kökten çözüyor. Cihaza yönlendirilen hava kanalları sayesinde ısıl yük azalıyor, telefon 50W’a kadar sürdürülebilir bir şarj hızına ulaşabiliyor. Bu modül Tesla’nın elindeki teknik kapasitenin göstergesi niteliğinde. Küresel modellerin hâlâ eski teknolojiye sahip olması ise markanın ürün yönetimi tarafında açık bir eksiklik olarak öne çıkıyor.
Kısa vadede yazılım tarafında yapılabilecek geliştirmeler de büyük önem taşıyor. Araca basit bir “Şarjı kapat” seçeneği eklenmesi, telefonun pad üzerinde aşırı ısınmasını önler ve kullanıcıya kontrol sağlar. Kabin sıcaklığına göre otomatik watt sınırlandırması yapan termal yönetim algoritmaları ise hem telefon bataryasını hem şarj donanımını korur. Tesla’nın Bluetooth üzerinden telefonun batarya doluluk oranına erişimi zaten mevcut; dolayısıyla araç içi şarj için yüzde limiti belirleme seçeneği sunmak da mümkün.
Uzun vadeli donanım güncellemelerinde Qi2 standardının benimsenmesi kritik. Qi2’nin manyetik hizalama yapısı, ısı kaynağının temel sebebi olan bobin örtüşme sorununu ortadan kaldırıyor. Bu aynı zamanda telefonun sallanmasını engelliyor ve yüksek watt değerlerinde stabil şarj akışı sağlıyor. Tesla’nın gelecek modellerinde manyetik hizalamayı, yüksek watt kapasiteli pad’leri ve daha küçük cihazlar için geniş destek alanlarını entegre etmesi bekleniyor.
Tesla, kablosuz şarjın geleceğine yönelik çalışmalarıyla biliniyor; araçların kablosuz şarj edilebilmesini hedefleyen projeler bunun bir göstergesi. Bu nedenle araç içi telefon şarjındaki eksiklik, markanın genel mühendislik iddiasıyla çelişiyor. Yeni nesil Qi2 tabanlı sistemler, aktif soğutma ve gelişmiş termal yazılım yönetimi, Tesla’nın bu alanda beklenen kalite seviyesine ulaşmasını sağlayabilir.


















Leave a Reply