Tesla’nın Full Self-Driving mimarisinde yaşanan kamera dönüşümü, şirketin sessizce yaptığı donanım revizyonlarından bir yenisi olabilir. Ünlü Tesla analisti ve hacker Green’in son firmware incelemelerinde tespit ettiği IMX00N kodlu yeni sensör, mevcut AI4 platformundaki IMX963’ün bir alternatifi ya da doğrudan halefi olarak görülüyor. Bu durum Tesla’nın AI4.5 seviyesinde daha yetenekli, daha özelleştirilmiş ve gelecekte FSD performansını doğrudan etkileyecek bir kamera paketine geçmeye hazırlandığına işaret ediyor.
Mevcut araçlarda kullanılan IMX963 sensörü, otomotiv sınıfı Sony IMX490’ın Tesla’ya özel uyarlanmış bir varyantı niteliğinde. 5.4 MP çözünürlük, 3.0 μm piksel boyutu, 120 dB HDR ve flicker azaltma özellikleriyle düşük ışık ve zorlu kontrast senaryolarında güçlü bir performans sunuyor. Ancak sistemin en büyük açmazı rolling shutter yapısı. Sensörün görüntüyü satır satır okuması, özellikle yüksek hızlarda hareketli nesnelerde distorsiyon yaratıyor ve Tesla’nın bu etkiyi yazılımsal düzeltmelerle gidermesi gerekiyor. Bu durum hem hesaplama yükünü artırıyor hem de karar verme döngüsünde gecikmelere neden olabiliyor.
Yeni tespit edilen IMX00N sensörü ise tamamen farklı bir stratejiyi işaret ediyor. Kamuya açık Sony kataloğunda yer almayan bu model, büyük olasılıkla Tesla’nın taleplerine özgü tasarlanan özel bir donanım. Tesla’nın burada hedefleyebileceği üç temel gelişme öne çıkıyor. İlki global shutter mimarisi. Sony’nin Pregius ailesinde gördüğümüz bu teknoloji, tüm pikselleri aynı anda pozlayarak hareketli nesnelerdeki bozulmayı tamamen ortadan kaldırıyor. Bu özellik, çapraz trafikte hızla ilerleyen bir aracın konum ve hız tahmininde FSD’nin matematiksel doğruluğunu ciddi biçimde artırabilir.
İkinci iyileştirme ekseni çözünürlük ve menzil. 8 MP seviyesine yaklaşılan daha yoğun bir sensör, uzun menzilli algıda daha fazla veri sağlar. Bu, Tesla’nın gelecek planlarında yer alan AI5 altyapısını da destekleyebilir. Üçüncü olasılık ise renk filtresi düzeninde değişim. Tesla, insan gözüne hitap eden RGGB Bayer filtresi yerine çok daha ışık hassasiyetli RCCC gibi bir dizilim tercih edebilir. Bu yaklaşım geceleri çizgi, nesne konturu ve derinlik tespitinde sensöre büyük avantaj sağlar. Ancak bu, insan gözüne uygun görüntü üretiminde zayıflamaya neden olacağından Tesla’nın Dashcam, Sentry veya kör nokta kameralarında bir yazılım tabanlı renk restorasyon katmanı kullanması gerekebilir.
Donanımın üretimde olup olmadığı, yalnızca Cybercab için mi yoksa yeni bir HW4 revizyonu ya da AI5’in başlangıcı için mi hazırlandığı henüz belirsiz. Ancak kamera değişiklikleri söz konusu olduğunda kullanıcıların en çok merak ettiği konu olan retrofit ihtimali oldukça düşük. HW3 sahipleri için retrofit hâlâ belirsizlik içinde. Tesla’nın planladığı FSD V14-lite 2026 sonrasında gelecek olsa da kamera değişikliklerinin bu kapsamda sunulup sunulmayacağı bilinmiyor. AI4 sahipleri için ise retrofit daha da zor. Neural network kalibrasyonlarının sensör optiğine bağımlı olması nedeniyle kısmi değil, ancak tam kamera seti değişimi mümkün olur. Bu da Tesla’nın genellikle tercih etmediği büyük ölçekli bir retrofit operasyonu anlamına gelir.
Tesla’nın IMX00N sensörünü sessizce üretim hattına dahil etme ihtimali yüksek. Eğer öyleyse, araçların “gözleri” yakında daha hızlı, daha hassas ve daha yüksek menzilli bir algı kapasitesine kavuşabilir. Ancak bu gelişmenin kullanıcı tarafında ne zaman somutlaşacağı, Tesla’nın FSD stratejisine bağlı olarak önümüzdeki birkaç yıl içinde netlik kazanacak.


















Leave a Reply