Tesla, araç mühendisliği başkan yardımcısı Lars Moravy’nin Jay Leno’nun Garajı’ndaki bir röportajda yaptığı sessiz bir yorumla, batarya teknolojisinde önemli bir gelişmeyi duyurdu. Moravy’nin açıklamasına göre, Tesla’nın yeni nesil nikel bazlı bataryaları, mevcut teknolojilere kıyasla çok daha dayanıklı hale geldi. Bu sayede, Tesla artık kullanıcılarına günlük şarj limitini bugünkü %80 yerine, eskiden olduğu gibi %90’a yükseltmelerini tavsiye edecek.
Bu değişiklik, sadece küçük bir ayar değil, aynı zamanda Tesla’nın Uzun Menzil ve Performans modellerindeki bataryaları, LFP (Lityum Demir Fosfat) bataryalarının sunduğu pratikliğe yaklaştıran bir malzeme bilimi atılımının sonucu. Yakın zamanda yayımlanan bir patent başvurusu, bu gelişmenin arkasındaki bilimi ortaya koyuyor ve Tesla’nın güncellenmiş tekniklerinin daha dayanıklı ve daha uzun ömürlü bir batarya katodu nasıl yarattığını gösteriyor.
LFP ve Nikel Bataryaların Farkı
Bu değişikliğin önemini anlamak için, Tesla’nın şu anda kullandığı iki farklı batarya türünü bilmek gerekiyor:
- LFP Bataryalar: Bu bataryalar dayanıklılığıyla öne çıkıyor. Kullanıcılar için en büyük avantajı, uzun vadeli bozulma endişesi olmadan her gün %100’e kadar şarj edilebilmeleri. Bu özellik onları standart menzilli araçlar için ideal kılıyor. Ancak, en iyi performansı göstermeleri için hassas sıcaklık aralıklarında çalışmaları gerekiyor.
- Nikel Bazlı Bataryalar (NMC/NCA): Bunlar yüksek performanslı bataryalar olarak biliniyor. Daha yüksek enerji yoğunluğu, daha uzun menzil ve daha hızlı hızlanma sağlıyorlar. Ancak, bu performansın bedeli olarak bataryanın uzun ömürlü olması için günlük şarjın %80 ile sınırlandırılması gerekiyordu.
Lars Moravy’nin ifadesiyle, Tesla bu iki batarya türü arasındaki farkı yarı yarıya azalttı. Yüksek performanslı bataryalarını, herhangi bir dezavantaj olmadan standart bataryalar kadar kullanıcı dostu hale getirdi.
“Doping” Teknolojisiyle Gelen Yenilik
Peki Tesla bu değişikliği nasıl başardı? Cevap, “Doped Cathode Active Materials and Methods Thereof” (Dopinglenmiş Katot Aktif Malzemeler ve Yöntemleri) başlıklı bir patent başvurusunda saklı. Bu patent, nikel bazlı bataryaların kimyasını iyileştirmek için kullanılan bir süreci detaylandırıyor.
Buradaki temel yenilik, “doping” adı verilen bir malzeme bilimi tekniği. Bu yöntemde, üretim sırasında birincil katot malzemesine az miktarda başka metalik elementler (dopanlar) karıştırılıyor. Bu işlem, birçok katotta tekrarlanan kullanım döngülerinde meydana gelen şarj kapasitesi kaybını önlemeye yardımcı oluyor.
Patent belgelerine göre, doping yapılmamış eski katotların zamanla enerji kapasitesinin yaklaşık %20’sini kaybettiği belirtiliyor. Buna karşın, dört elementin birleşimiyle dopinglenmiş yeni bir katot, aynı süre içinde kapasitesinin %5’inden daha azını kaybediyor. Bu, batarya bozulmasında dört kat azalma anlamına geliyor.
Bu büyük mühendislik başarısı, yeni Tesla araçlarının daha uzun menzil ve daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlayacak.
Leave a Reply