Efsanevi otomobil tasarımcısı Ian Callum, bu kez gözünü ikonik Mini’ye dikti. Aston Martin DB7, Vanquish, Jaguar F-Type gibi modellerin ardındaki isim olan Callum, son projesinde İngiliz karoser ustası Wood & Pickett ile iş birliği yaptı. Ortaya çıkan otomobil ise Wood and Pickett Mini by Callum adını taşıyor ve klasik Mini ruhunu modern bir hot hatch karakteriyle harmanlıyor.
Bu özel model, Mk5 Mini Sportsback üzerine inşa edilmiş. Fakat neredeyse her parçası elden geçirilmiş, baştan yaratılmış bir araçla karşı karşıyayız. Orijinal motor yerini 1310 cc hacminde, ralli odaklı bir motora bırakmış. Bu motor, 110 beygir gücünde ve çift yakıt enjeksiyonu, özel ikiz egzoz çıkışı ve güçlendirilmiş bir şanzıman ile destekleniyor. Böylece sadece görsel değil, performans açısından da baştan yaratılmış bir Mini ruhu sunuluyor.
Sürüş dinamikleri de 1990’lardan çıkmış bir şehir otomobili gibi değil, günümüz hot hatch’lerine kafa tutacak kadar agresif ve çevik bir his sunacak şekilde ayarlanmış. Callum’un tasarımı olan 13 inçlik dört kollu jantlar, araca sportif bir hava katarken, arkalarında yer alan 8.4 inçlik disk frenler, groovlu ve havalandırmalı yapısıyla güvenli fren performansı sağlıyor.
İç Mekânda Ahşap ve Metalin Modern Uyumu
Wood & Pickett isminin hakkını veren kabin tasarımı, 1960’ların Margrave Mini modelinden ilham alıyor. Gösterge panelinde ceviz ağacından esinlenen ahşap kaplama, metal ısıtma ve sis farı düğmeleri, metal bardak tutucular ve klasik tarzda analog göstergelerle nostaljik bir atmosfer yaratılıyor. Fakat bu retro tarzın içinde Apple CarPlay destekli küçük bir dokunmatik ekran, günümüzün teknolojik beklentilerine de yanıt veriyor.
Her bir model, tamamen müşterinin isteğine göre kişiselleştiriliyor. Bu da Wood and Pickett Mini by Callum’ı tam anlamıyla el yapımı bir koleksiyon parçası haline getiriyor. Fiyatlar ise bu özelliğe uygun şekilde yüksek: 100.000 doların biraz üzerinde başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.
Ian Callum’un klasik bir Mini’yi modern bir ikon haline getirme çabası, sadece nostaljiye değil, gerçek sürüş keyfine de hitap eden, estetik ve mühendisliğin buluştuğu özel bir çalışma olarak öne çıkıyor.
Leave a Reply