Huawei’nin otomotiv ekosistemi HIMA (Harmony Intelligent Mobility Alliance), Çin’de otonom sürüş alanında kritik bir adım daha attı. Yerel kaynaklara göre Huawei, Shenzhen’de Seviye 3 (L3) koşullu otonom sürüş sistemleri için gerçek yol koşullarında kapsamlı test sürecini resmen başlattı. Bu adım, Çin’in L3 otonom sürüş düzenlemelerinde yaşanan son gelişmelerle doğrudan örtüşüyor ve Huawei’nin bu alandaki iddiasını net biçimde ortaya koyuyor.
Cailian tarafından aktarılan bilgilere göre test süreci, klasik Ar-Ge çalışmalarından farklı olarak sıradan kullanıcı senaryolarını esas alıyor. Amaç, L3 sistemlerinin güvenliğini ve ürün olgunluğunu gerçek trafik koşullarında, gerçek kullanıcı verileriyle doğrulamak ve elde edilen sonuçları ulusal politika çalışmalarına dayanak olarak sunmak. Proje, Shenzhen Ulaştırma Bürosu ve Kalkınma ve Reform Komisyonu dahil olmak üzere çeşitli kamu kurumlarının koordinasyonuyla yürütülüyor.
Huawei çalışanları, testlere kişisel olarak satın aldıkları 2025 model Aito M9 ve Maextro S800 araçlarıyla katılıyor. Testler, Shenzhen genelindeki yaklaşık 1.000 kilometrelik otoyol ve hızlı bağlantı yollarının tamamını kapsıyor. Şu ana kadar 20 bin kilometrenin üzerinde gerçek yol doğrulamasının tamamlandığı ifade ediliyor. Bu kapsam, testlerin yalnızca teknik bir deneme olmadığını, günlük kullanım koşullarını birebir simüle ettiğini gösteriyor.
Huawei HIMA, L3 otonom sürüşte politika sürecine veri sağlıyor
Bu gelişme, Çin’de L3 otonom sürüş için atılan en somut adımlardan biri olarak değerlendiriliyor. Çin Sanayi ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı’nın kısa süre önce iki farklı model için L3 kamu yolu test onayı vermesi, ülkede otonom sürüşte yeni bir dönemin başladığını ortaya koymuştu. Changan Deepal SL03 ve Arcfox Alpha S modelleri, belirli güzergâhlarda L3 testleri için resmi yetki alan ilk binek otomobiller oldu. Arcfox Alpha S’te Huawei’nin Qiankun ADS akıllı sürüş sistemi kullanılırken, Deepal SL03 Changan’ın kendi geliştirdiği çözümlerle yola çıkıyor.
Huawei cephesinden yapılan değerlendirmelerde, bu sürecin yalnızca bir başlangıç olduğu vurgulanıyor. Şirket, L3 sistemlerin güvenliğini kanıtlamanın, daha üst seviye otonom sürüş teknolojilerinin yaygınlaşması için kritik bir eşik olduğuna dikkat çekiyor. Shenzhen’de yürütülen bu testlerin, hem düzenleyici kurumlar hem de tüketiciler açısından güven inşa etmeyi hedeflediği ifade ediliyor.
Huawei’nin Aito ve Maextro markaları üzerinden yürüttüğü bu saha çalışmaları, teknoloji şirketinin otomotiv tarafındaki rolünün artık donanım ve yazılım tedarikçiliğinin ötesine geçtiğini gösteriyor. Gerçek kullanıcılarla, gerçek araçlarla ve gerçek trafik ortamında elde edilen veriler, Çin’in L3 otonom sürüş politikalarının şekillenmesinde önemli bir referans noktası olmaya aday görünüyor.
Leave a Reply